11.09.2009

harika bir hikaye


PATATES, YUMURTA ve KAHVE ÇEKİRDEKLERİ


Bir zamanlar, her şeyden sürekli şikayet eden; her Allah’ın günü, hayatının ne kadar berbat olduğundan yakınan bir kız vardı.

Hayat ona göre çok kötüydü ve sürekli savaşmaktan mücadele etmekten yorulmuştu! Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu karşısına.
Genç kızın bu yakınmaları karşısında, mesleği aşçılık olan babası ona bir hayat dersi vermeye niyetlendi.

Bir gün onu mutfağa götürdü. Üç ayrı cezveyi suyla doldurdu ve ateşin üstüne koydu. Cezvelerdeki sular kaynamaya başlayınca, bir cezveye bir patates, diğerine bir yumurta, sonuncusuna da kahve çekirdekleri koydu.
Daha sonra kızına tek kelime etmeden, beklemeye başladı. Kızı da hiçbir şey anlamadığı bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karşılaşacağı şeyi görmeyi bekliyordu. Ama o kadar sabırsızdı ki, sızlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini sormaya başladı. Babası onun bu ısrarlı sorul arına cevap vermedi.
Bir süre sonra adam cezvelerin altındaki ateşi kapattı. Birinci cezveden patatesi çıkardı ve bir tabağa koydu. İkincisinden yumurtayı çıkardı ve onu da bir tabağa koydu. Daha sonra da son cezvedeki kahveyi bir fincana boşalttı.
Kıza dönerek sordu:
‘Ne görüyorsun?’

‘Patates, yumurta ve kahve’ diye alaylı bir cevap verdi kızı.
‘Daha yakından bak bir de’ dedi baba ‘patatese dokun.’
Kız denileni yaptı ve patatesin yumuşamış olduğunu söyledi.
‘Aynı şekilde yumurtayı da incele.’
Kız, kabuğunu soyduğu yumurtanın katılaştığını gördü.
En sonunda kızın kahveden bir yudum almasını söyledi. Söyleneni yapan kızın yüzüne, kahvenin nefis tadıyla bir gülümseme yayıldı.

Ama yine de bütün bunlardan bir şey anlamamıştı:
‘Bütün bunlar ne anlama geliyor baba?’
Babası patatesin de yumurtanın da kahve çekirdeklerinin de aynı sıkıntıyı yaşadıklarını yani kaynar suyun içinde kaldıklarını anlattı. Ama her biri bu sıkıntı karşısında farklı farklı tepkiler vermişti.
Patates daha önce sert, güçlü ve tavizsiz görünürken, kayna r suyun içine girince yumuşamış ve güçten düşmüştü.
Yumurta ise çok kırılgandı; dışındaki ince kabuğu içindeki sıvıyı koruyordu. Ama kaynar suda kalınca, yumurtanın içi sertleşmiş, katılaşmıştı.
Ancak, kahve çekirdekleri bambaşkaydı. Kaynar suyun içinde kalınca, kendileri değiştiği gibi suyu da değiştirmişlerdi ve tamamen yeni bir şey çıkmıştı ortaya.

‘Sen hangisisin?’ diye sordu kızına. ‘Bir sıkıntı kapını çaldığında nasıl tepki vereceksin?

Patates gibi yumuşayıp ezilecek misin?

Yumurta gibi kalbini mi katılaştıracaksı n?

Yoksa kahve çekirdekleri gibi, başına gelen her olayın duygularını olgunlaştırması na ve hayatına ayrı bir tat katmasına izin mi vereceksin ?

5 yorum:

gnotlani dedi ki...

.... :)

CALIX dedi ki...

...:)

Adsız dedi ki...

yumurtalı patates, üzerine de kahve... -ghost

CALIX dedi ki...

çikolata + kahve :)) nasıl?

Adsız dedi ki...

evet evet yumurtayı da unut patatesi de... en güzeli çikolata + kahve. en tezinden en ezelinden. -ghost