11.03.2008

SON YAZIM


Kendilerini yaşamda belli bir rolle bütünleştiren herkes varlığına ölümü çağırmaya mahkumdur.Gerçek özgürlük, varoluş ile bütünleşme ve gerçek sevgi tüm rollere sahip olduğunu ve karşılaştığın herkesin esasında "SEN" olduğunu algıladığında ve bunu kabul edebildiğinde başlar.

Bir varlık ne yalnızca bir sevgili,bir koca,bir arkadaş,bir düşman,bir orospu ya da bir anne ya da babadır.O tüm evreni kapsar ve kendini bu kalıplara hapsetmiş veya hapsetmek zorunda hisseden her varlık mutsuzluğa ve acıya mahkumdur.
Her varlık bir çok role bürünebilecek ,bunun tadını çıkartabilecek ve hayatı büyük bir BEN olarak görerek her an yükselebilecek ve gitgide varlığının en yüksek yerleri olan sonsuzluğa doğru uçabilecek bir potansiyele sahiptir.Bu ne ülke sınırları ne de evren sınırları ne de evlerin duvarları ile ne de şartlar ne de karşılaştığı insanların sınırlamaları ile ilgilidir.Ne de ölüm ile..

Zekası ve derinliğiyle hayatı sorgulayan,özgürlüğü ve gerçek sevgiyi arayan ve arayacak olan her ruh bir an geldiğinde bu gerçekle yüzleşmek zorunda kalır.Bir oyunun içinde olduğunu ve herkesin gerçekte "Kendisi" olduğunu ve Dışarısı diye bir şey olmadığını.Her insan bir kapıdır ,bir basamaktır ve hiçbiri birbirinden özel değildir.Karşılaşmalar insanın kendisini kendine çekmesidir.

Her rolü oynayabilecek kapasiteye erişen ve tek tük rollerden özgürleşen insan içindeki geçmişin tüm arketiplerine sahip çıkmış olur ve dünyanın ve insanların onu engelleyen bir hapishane değil ona hizmet eden bir oyun alanı olduğunu kavrar.Tüm olması öğretilmiş kalıplardan soyunur.Ve bunu ona hayatın manası olarak zannettiği en büyük arzusunun yıkımı sağlar.Yolun bittiğini ve tam ulaştığını sanırken ona en büyük arzusunu sunan Şeytan gelir..Eğer o rolü bile kapsayabilirse ve onun da kendisi olduğunu algılayabilirse.. Ruh özgürleşir.

Her tutunduğu ve arzuladığı kalıptan soyunur ve istediği anda istediğini oynayabileceğini fark eder.Artık o ne bir iş kadını ya da adamıdır,ne bir annedir ne bir babadır , ne bir genç ne de yaşlı, ne bir orospu ne de bir bakire,ne bir çapkın casanova ne de bir aile erkeği, ne bir aşık ne de bir reddedilen ne de bir kurtarıcı veya kurbandır..İçsel olarak özgürleşme o zaman başlar.Ve istediğini yaratabileceğini bilen bir hal ile hayal etmeye başlar.Artık inanıyordur..Çünkü oyunu görmüştür ve kuralları özümsemiştir.Geçmişin duygusal iblislerinden bağımsızlaşır.

Ve artık cahil ve aciz bir kurban olarak değil Oyunu bilen özgür bir Yaratıcı olarak yaşar.


Hiç yorum yok: